© Ajans Objektif

KMTSO Başkanı Buluntu: “Mücbir Sebep Uzatılsın, Borçlar Silinsin”

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu, şehrin ve bölgenin ekonomik olarak toparlanma sürecinde büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, mücbir sebep halinin uzatılması ve bölgedeki işletmelerin borçlarının silinmesi çağrısında bulundu.

6 Şubat depremlerinde ağır yara alan Kahramanmaraş’ın sosyo-ekonomik yapısını güçlü bir şekilde yeniden canlandırmak için yoğun çaba gösteren KMTSO Başkanı Buluntu, 30 Kasım’da sona erecek olan mücbir sebep halinin uzatılması talebini bir kez daha yineledi. Şehirdeki işletmelerin karşı karşıya oldukları zorlukları aktaran Buluntu, mücbir sebep halinin uzatılmasının işletmelerin hayatta kalması açısından kritik önem taşıdığını ifade etti.

 

“TOPARLANMA VE YENİDEN AYAĞA KALKMA SÜRECİNDEYİZ”
Başkan Buluntu, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “06 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilimizi etkileyen asrın felaketini hep birlikte yaşadık. Deprem bölgemizde devam eden mücbir sebep hali 30 Kasım 2024 tarihinde sona erecektir. Yaşadığımız bu asrın felaketinde uygulanan mücbir sebep sürelerinin yetersiz olduğu kamuoyunun ve ilgili kurumların takdirindedir. Yaşadığımız can kayıpları, maddi ve manevi kayıplarla ekonomik zorluklar bir araya gelince yeniden toparlanma sürecimiz ister istemez uzamıştır.

 

“MÜCBİR SEBEP ŞARTSIZ-KOŞULSUZ UZATILMALIDIR”
Depremin etkisiyle Ticaret ve Sanayi Odası üyelerimiz başta işgücü olmak üzere ağır maddi ve manevi zarar görmüş, bölgenin altyapısı çökmüş ve bilgi ile belgeye erişim imkansız hale gelmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sistemlerinin çalışmaması gibi olağanüstü teknik şartlar göz önüne alındığında, şehrimizdeki mücbir sebep halinin, şartlar normale dönünceye dek, 2026 yılı Haziran ayına kadar uzatılması gerekmektedir.


“VERGİ VE SGK PRİMLERİ VADELİ OLARAK TAKSİTLENDİRİLMELİDİR”
Kahramanmaraş, 2000’in üzerinde sanayi tesisiyle bugün Türkiye ekonomisinin birçok sektörde başatı konumundadır. 200.000’e yakın istihdamıyla sadece bölgenin değil, ülkenin önemli sanayi üslerinden birisidir. Sanayicilerimize sahip çıkılarak şehrimizin ve bölgemizin yeniden inşa süreci desteklenmelidir. Finansmana erişimdeki zorluklar ve yüksek faiz oranları düşünüldüğünde, vergi ve SGK primlerinde ertelemeler şehrimizi ve bölgemizi ayakta tutacak önemli adımlardır. Bu bağlamda, deprem bölgesindeki işverenlerin SGK primlerinin, teminat şartı aranmadan, 31 Temmuz 2026 tarihine kadar faizsiz olarak 24, 36, 48 veya 60 ay vadeli şekilde taksitlendirilmesi talep edilmektedir. Aksi takdirde, sanayi yatırımlarının durma noktasına geleceği ve mükelleflerin tahakkuk eden borçlarını bir defada ya da kısa vadede ödemelerinin mümkün olmayacağı açıktır.

 

“TÜM İŞVERENLERİMİZE KAMU BORÇLARINDA KOLAYLIK SAĞLANMALIDIR”
Mücbir sebep süresi boyunca zor durumda olan mükelleflerin BAĞ-KUR prim borçları iptal edilmeli, ileride isteğe bağlı talep edilmesi halinde yeniden borçlanma ve hizmet ihya imkânı sağlanmalıdır. Deprem bölgemizde iş göçünü önlemek ve istihdamı artırmak için tüm işverenlere kamu borçlarında kolaylıklar sağlanmalı, finansmana erişimde avantajlar sunulmalı ve yatırım ortamı bir an önce iyileştirilmelidir. Aksi takdirde, bölgedeki esnaf, ticaret ve sanayi alanlarında toparlanma süreci olumsuz etkilenecek, yatırımcıların bölgeden uzaklaşması ve nüfus azalması ile bölgenin demografik yapısı doğrudan olumsuz etkilenebilecektir. Devletimizin göstereceği anlayış ve üretim ile istihdamın devam etmesi adına pozitif ayrımcılığın, bölgemizdeki yaraların sarılması için hayati öneme sahip olduğuna inanıyoruz.”

1.11.2024 tarih ve 9078 sayılı Resmi Gazete kararında “6/2/2023 ila 30/11/2024 tarihleri arasında ödenmesi gereken taksitlerinden (ödeme süresinin son günü mücbir sebep halinin sona erdiği tarihe rastlayanlar dahil) birincisinin ödeme süresi; mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayda, sonraki taksitlerin ödeme süreleri de bu ayı takip eden aylık dönemler halinde (azami on iki ayda) ödenmek üzere uzatılmıştır.” ifadesi yer almaktadır. Bu sürenin 48 aya çıkarılmasını istiyoruz.

Ağustos ayında bölge odalarıyla birlikte derlediğimiz taleplerimizi yinelememiz gerekirse:

Olağan dönemler için yayınlanmış yasa ve yönetmeliklerin, asrın felaketi diye adlandırılan 6 Şubat depreminin yarattığı sıkıntıları gidermesi beklenemez. Deprem ile birlikte yeni sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar ve sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bölgenin ihtiyacına dönük yasa ve yönetmelikler acilen yayınlanmalıdır.

 Deprem İllerine Özel Teşvik Düzenlemeleri Hayata Geçirilmelidir.

  Deprem İllerindeki Küçük Esnafa ve Serbest Meslek erbaplarına yeni finansman paketleri hazırlanmalıdır.

Depremzede işletmelere SGK ve BAĞKUR prim muafiyeti getirilmelidir.

 Depremin verdiği sorunların yanında işgücünde problem yaşayan işletmelere personel istihdam desteği sağlanmalıdır.

 Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler enflasyon düzeltmesi uygulamasından muaf tutulmalıdır.

Deprem Bölgesindeki Mükellefler İçin Sermaye Kaybı ve Borca Batık Olma Durumuna İlişkin Yeni Düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Bölgemizdeki firmaların büyük bir kısmı küçük ve orta ölçekte olup faaliyetini güç şartlar altında devam ettirmektedirler bu nedenle, deprem bölgesi şehirlerde Enflasyon düzeltmesi uygulaması yıllık ve ihtiyarı olmalıdır.

Kredi Garanti Fonu Tarafından Deprem Bölgesinde Kullanılan Kredi Faiz Oranlarının Yeniden Değerlendirilmesi, Uygun Hale Getirilmesi Gerekmektedir.

Deprem İllerindeki Mükelleflerin KDV İade süreçleri hızlandırılmalıdır.

Deprem illerinde Zayi Belgesi Müracaatını yapamamış olan Mükelleflere yeni bir ek süre tanınması, zayi olan defterlerin noter onayının yapılmasının sağlanması ve takdir komisyonlarının etkinliğinin arttırılması sağlanmalıdır.

Deprem nedeniyle araçları hurdaya ayrılan vatandaşlarımıza, yeni araç alımlarında ÖTV ve KDV indirimi uygulanmalıdır.

Rezerv alan dışında kalan imarlı parsellerin yerinde dönüşümü için verilen750 bin TL hibe 750.000 TL kredi ödemesi günümüz enflasyonist ortam ve deprem etkisiyle oluşan ekonomik şartlar gibi nedenlerden ötürü yetersiz kalmaktadır. Destek tutarları mutlak surette güncellenmelidir.

Ek ihtiyaç duyulan nakit desteği için uygun faizli banka kredileri devreye sokulmalıdır.

 İnşaat sektöründe İşgücü göçü yaşanması sebebiyle oluşan maliyet artışları SGK prim muafiyeti ile desteklenmelidir.

Damga Vergisi, Emlak Vergisi, MTV, ÇTV, Harç, Ücret vb. Mali Yükümlülükler belli bir süre alınmamalı veya indirimli uygulanmalıdır.

 Deprem İllerinde Bulunan Mükellefler ile burada yeni yatırım yapacak müteşebbisler için Amortisman Oranları % 50 artırımlı uygulanmalıdır.

Deprem ile birlikte çok zor duruma düşen şehirlerimizde, teşvik belgesi kapsamında yapılacak yatırımlarda %100 vergi indirimi uygulaması tekrar getirilmelidir. Bu uygulama Yatırım yapmaya devam eden, ya da yeni yatırım yapacak işverenlerimizin elini güçlendirecek ve deprem bölgesi şehirlere yatırım yapmayı nispetten cazip hale getirecektir.

Yatak sayılarında ciddi düşüş olan bölgemizde yeni Turizm yatırımları uygun finansman paketleriyle desteklenmelidir.

 Deprem İllerinde bulunan Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin Vergi Oranları indirimli uygulanmalıdır.

 Deprem Bölgesinde Gerçekleştirilecek Konut teslimlerine İndirimli KDV Oranı uygulamasına devam edilmelidir.

Mali müşavirlerin beyanları doğru verebilmesi adına depremde zarar gören işletmeler için uygulanacak işlemler için açık ve net bir yol haritası belirlenmelidir.

Vergisel herhangi bir sonuç doğurmayan 2022 ve 2023 Yılı Yevmiye Defter Kapanış tasdiklerinden deprem bölgesi mükellefleri muaf tutulmalıdır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER