Kahramanmaraş Valiliği’nde görevli amir ve müdürlerin keyfi makam arabası kullanımı iddiaları ile ilgili -KÖŞE YAZISI

Değerli Ajans Objektif Okurları; İlk önce hepinizi kardeşliğimizin verdiği gurur hisleriyle sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Kahraman şehrimiz, 6 Şubat depremlerinin ardından elhamdülillah Devletimizin imkanlarıyla hızlı bir toparlanma sürecinde olan şehir. Depremin bıraktığı yaraların sarılması için büyük bir özveri ve kaynak yönetimi gerektiği aşikar. Bu zorlu süreçte, devletin en temel sorumluluklarından biri şehrimizdeki kamu kaynaklarını adil, verimli ve etkin bir şekilde kullanmaktır. 

Ancak ne yazık ki, Kahramanmaraş Valiliği’nde görev yapan bazı müdürlerin eşlerini ve çocuklarını devletin araçlarıyla işe ve okula göndermesi gibi iddialar, bu sorumluluğun göz ardı edildiği izlenimini yaratmaktadır.

Kamuya hizmet etmek üzere tahsis edilen araçların, kişisel işlerde kullanılması, tasarruf tedbirlerine aykırı olduğu gibi, kamu kaynaklarının israf edilmesine de yol açmaktadır. Bu tür uygulamalar, halkın devlete olan güvenini zedeleyebilir, çünkü vatandaş, ödediği vergilerin nereye harcandığını sorgulama hakkına sahiptir. Özellikle deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bu tür israf örneklerinin önüne geçilmesi elzemdir. 

Valilik, bu gibi durumlarda etkin bir denetim mekanizması kurarak, şeffaf bir yönetim anlayışı benimsemelidir. Kamu araçlarının özel amaçlarla kullanılmasına izin verilmemeli, bu konuda katı bir tutum sergilenmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesi, devletin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu vurgular. Hukuk devleti ilkesi, devletin tüm eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına uygun olarak yapılmasını zorunlu kılar. Bu bağlamda, devletin kullandığı her türlü kaynağın hukuka uygun şekilde yönetilmesi ve denetlenmesi gerekir.

Kamu kaynaklarının yönetimi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu yasa, kamu kaynaklarının hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerine uygun şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlar. Kanuna göre, kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken hesap verebilirliği esas almalı ve kaynakların etkin kullanımını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri almalıdır.

Yasalar, vatandaşların devlete hesap sorma hakkını tanımakta ve bu hakkın kullanılmasını teşvik etmektedir. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu (4982 sayılı), vatandaşların kamu kurumlarından bilgi talep edebilmesine olanak tanır. Bu yolla, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı hakkında bilgi edinmek, vatandaşların temel haklarından biridir.

Ben de 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında sormak istiyorum; Kahramanmaraş Valiliği'nde görevli müdürlerin, amirlerin makam arabalarıyla eşlerini ve çocuklarını işe ve okula bıraktırdıkları iddiaları doğru mu?

Tasarruf tedbirlerinin sıkça vurgulandığı bir dönemde, kamu görevlilerinin de bu hassasiyeti en üst düzeyde göstermesi beklenir. Toplumun tüm kesimlerine yayılan bu sorumluluk bilinci, sadece ekonomik kaynakların korunmasını değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın güçlenmesini de sağlayacaktır.

Kahramanmaraş Valimiz sayın Mükerrem Ünlüer beyefendi, Beytü'l-mal’ın bir kuruşuna dahil zarar gelmesini istemeyen, her işinde ince eleyip sık dokuyan bir devlet adamıdır. Bu hususta gerekli incelemelerin yapılması talimatını vereceğinden ve eğer bu iddialar doğruysa sorumluların hem cezalandırılacağından ve bundan sonra böyle bir durumun yaşanmayacağından eminim. 

Selam ve dua ile…